Evde sağlık hizmeti için kısaca hasta ile sağlık çalışanını ev şartlarında buluşturan sağlık hizmetidir denilebilir. Evde sağlık hizmetlerinin amaçları; yatağa bağımlı veya hareket kısıtlığı olan ve ağır hastalığı olan hastaların tedavisine evde devam edebilmesi için gereken desteği sağlamaktır. Ayrıca evde sağlık hizmeti yaşlıların kendi evlerinde ya da çevrelerinde bağımsız olarak yaşayabilmelerini sağlayarak yaşam kalitesini artırmayı amaçlamaktadır.
Evde sağlık hizmetleri sistematik şekilde ilk olarak ABD’de 1965 yılında hayata geçmiş ve yaygınlaşmaya başlamıştır. ABD’nin ardından dünyadaki farklı ülkelerde de yaygınlaşmıştır. Türk Sağlık Sistemi içinde yer edinmesine ilişkin ilk yönetmelik 2005 yılında yayınlanmıştır. Bu yönetmelik, o güne kadar çoğunlukla özel sektör tarafından uygulanan evde sağlık hizmetlerinin disipline edilmesi amacıyla düzenlenmiştir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarınca evde sağlık hizmetlerinin verilmesine yönelik yönerge ise 2010 yılında yürürlüğe konulmuştur ve bakanlığın bu alanda çalışmaları günden güne artmaktadır. 2016 yılında güncellenen yönergeye göre evde sağlık hizmetleri, bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren eğitim ve araştırma hastaneleri ile devlet hastaneleri veya dal hastaneleri ve ağız diş sağlığı merkezleri bünyesinde kurulan evde sağlık hizmeti birimleri yapılmaktadır. Hizmetin sunumu bu birimlerle beraber toplum sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi ve aile hekimleri vasıtası ile olmaktadır.
Evde sağlık hizmetleri biriminin görevi hastalığın teşhisini koymak olmayıp daha önce ilgili dal uzman tabiplerince konulmuş olan tanı ve planlanan tedavi çerçevesinde ve kişinin bulunduğu ev ortamında; muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi sağlık ve rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesi, ilacın reçete edilmesindeki özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla uzun süreli kullanımı sağlık raporu ile belgelendirilen ilaçların reçete edilmesi, tıbbi cihaz ve malzeme kullanımına ilişkin raporların çıkarılmasına yardımcı olunması, hastanın ve ailesinin evde sağlık sürecinde üstlenebilecekleri görevler ve hastalık ve sağlık süreçleri ile ilgili bilgilendirilmesi ve hastalığı ile alakalı evde kullanımı gerektiren tıbbi cihaz ve ekipmanların doğru ve uygun koşullarda kullanılması konusunda eğitim ve danışmanlık gibi hizmetlerin verilmesini kapsar.
Örneğin mideye yerleştirilen sonda aracılığı ile tıbbi mamalarla beslenen hastaların yakınlarına destek verilmesi, gerekli hallerde çeşitli kan ve idrar tahlillerinin yapılabilmesi için evde örneklerin alınması veya ev ortamında uygulanabilecek serum tedavilerinin verilmesi evde sağlık birimlerinin bu kapsam dahilinde verdiği hizmetlerdir.
Bunun yanında hastaneye sevkine karar verilen hastanın sevk edildiği sağlık kurumuna naklinden ve sağlık kurumundan eve naklinden de sorumludur. İlgili bölgeye ait evde bakım birimlerinin bunun için hasta nakil araçları bulunmaktadır. Nakille ilgili giderler hastaya fatura edilmemektedir. Acil durumlardaki hasta nakillerinden 112 acil sağlık hizmetleri sorumludur.
Evde sağlık desteğini alacağınız birimde doktor, hemşire, sağlık memuru dışında psikolog, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, manevi sağlık uzmanları da bulunabilmektedir.
Nasıl ve ne zaman evde sağlık hizmeti alabilirsiniz?
Evde sağlık hizmetini özel kuruluşlar, Sağlık Bakanlığı ve belediyeler verebilmektedir.
Sağlık Bakanlığı üzerinden evde sağlık hizmetinden yararlanmak için 444 38 33 numaralı telefon aranıp hasta için sistemde kayıt oluşturulur. Bunun ardından aile hekimi ve yardımcı sağlık personeli ilk değerlendirme ve evde bakım planının yapılması için ev ziyaretinde bulunmaktadır.
Evde sağlık hizmeti il veya ilçe belediyeleri tarafından da verilebilmektedir. Belediyelerden evde sağlık hizmeti için ilgili belediyenin genel iletişim telefonlarından faydalanılabilir.
Evde sağlık hizmetinin avantajları nelerdir?
• Evde sağlık ihtiyacı olan kişi daha özgür ve kendi kontrolünde olur.
• Ailenin ve tanıdık çevre hasta için daha rahat bir süreç geçirmesini sağlar.
• Hastaların kendi kurallarına önem verilir.
• Hastanede kalırken hasta için enfeksiyon riski daha yüksek iken, evde sağlıkta enfeksiyona yakalanma riski daha azdır.
• Evde sağlık hizmetinin yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkisi vardır.
• Evde sağlık hizmeti almak, hastaneye gidemeyecek durumda olan bireyler için kolaylıktır.
Evde sağlık hizmetlerinin dezavantajları nelerdir?
• Evde sağlık hizmetleri ayrıntılı bir eğitim programı ve yakın bir denetim gerektiren bir yapıya sahiptir.
• Sağlık personeli ile hasta ve ailesi arasında her zaman etkili ve olumlu bir iletişim kurulamayabilir.
• Aile üyeleri için giydirme, yemek yapma, banyo yaptırma, ev temizliği, çamaşır, ilaç verme gibi günlük hasta ev sağlık faaliyetleri zor gelebilir ve bu da aile fertleri üzerinde daha fazla baskıya neden olabilir.
• Sağlık personelinin sürekli hastanın evinde bulunamaması, evde sağlık hizmetlerinin kısıtlılıkları arasındadır.
Evde sağlık hizmetleri alanların büyük çoğunluğunu;
• Ameliyat sonrası sağlık ihtiyacı olanlar,
• Ortopedi ve travmatoloji hastaları,
• Kalp, damar ve hipertansiyon hastaları,
• Hemipleji (felç) hastaları,
• Onkoloji (kanser) hastaları,
• Akciğer ve solunum hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Nöroloji hastaları,
• Oksijen tedavisine ihtiyacı olan diğer hastalar,
• Yeni doğum yapan anne ve bebekleri,
• Sağlık ihtiyacı olan yaşlılar ve engelliler,
• Yara bakımı, enjeksiyon, infüzyon ve diğer kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyanlar,
• Laboratuvar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar,
• Evinde her türlü medikal ekipman ihtiyacı olanlar oluşturur.
Evde sağlık hizmeti ile ailenin ve toplumun fiziksel ve ruhsal sağlığı korunarak tedavi edilebilir; bu şekilde bir palyatif bakım, yaşam kalitesini artırmanın en uygun görülen yöntemlerindendir. Ülkelerin toplum sağlığı adına daha iyi sonuçları olması yanında sağlık harcamalarında da azalma sağlamaktadır. Kişiye özel sağlık sisteminin eve taşınması gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde hızla sağlık sistemleri arasında yerini aldığını söylemek mümkündür.